Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum. ( İbn-i Sina )

6 Mayıs 2010 Perşembe

KELEBEĞİN HİKAYESİ


Kelebeğin Hikayesi


Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında , küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi.
Adam , bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü; ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.

Dakikalar dakikaları kovaladı , saatler geçmeye başladı , ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı. Sanki , kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü.

Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da , artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona. Bu yüzden , kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.

Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.

Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek , hayatının geri kalanını , kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de , asla uçamadı.

Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey , kozanın kısıtlayıcılıgının ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın , Allah’ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kısıtlayıcılıgından kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu.

Bu gerçeği öğrendiğinde , hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti: Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey , çabalardır. Eğer Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalırdık . Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman . Ve asla uçamazdık..

5 yorum:

Newbahar dedi ki...

Harika bir öyküydü. Rabbim neylerse güzel eyler değil mi?
Her canlının bir doğum zamanı var. Sabırla beklemek gerek ve bu muhteşem ana tanık olmakda herkese nasip olmaz sanırım.

Teşekkürler

KİZHATCE dedi ki...

Merhaba çok hoş bir yazı ve harika bir resim,emeğinize sağlık....

tatlıhayat dedi ki...

MERHABA,ÇOK GÜZEL BİR ÖYKÜ PAYLAŞIMINIZ VE ZİYARETİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER.BU ARADA PATATESLİ SEMİZOTU SALATANIZI DENEYECEĞİM .SEMİZOTUNA BAYILIRIM.SEVGİYLE...

sevimin sayfasi dedi ki...

ziyaretiniz ve güzel yorumunuz icin cok tesekkür ederim...her zaman beklerim

Fuat Gencal dedi ki...

Ziyaretleriniz için çok teşekkür ederim. Sağolun.

Saygılarımla.