Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum. ( İbn-i Sina )

16 Mayıs 2010 Pazar

LEYLA! LEYLA! LEYLA!


LEYLA! LEYLA! LEYLA!
O Mecnun ki kalbinde Leyla sevgisi yer ettiği zaman,
halk arasından çıktı uzaklaştı.
Yanlız olmayı istedi. Çünkü ona Leyla sevgisi kafi idi.
Vahşi hayvanlarla yaşadı. Şehirleri terk etti, harabelere gitti.
Halkın ne övmesini dinledi, ne de kötülemesine kulak astı.
Ona kulların konuşmasıyla konuşmaması ve...
sormasıyla sormaması farksız oldu... 



O Mecnun öyle anlar yaşadı ki;
dağlarda, çöllerde; yanlız, aç, susuz ve mecnun olarak...
Bir gün Mecnun'u çölün ortasında yanlız başına oturup öylece durup düşünür halde gören iki kişi yanına yaklaşır ve merak edip sorarlar:
---Sen kimsin?
Biçare Mecnun yüzü yere eğik kafasını kaldırmadan cevap verir..:
---Leyla!!!
tekrar sorarlar:
---Neredensin, nerede yaşarsın?
Mecnun cevap verir:
---Leyla!!!
ve yine sorarlar:
---Peki nereye gidersin?
Mecnun yine aynı cevabı verir:
---Leyla!!!
Ve Mecnun kalbindeki aşk ateşiyle sorulara daha fazla tahammül edemeyip
o kişilerden uzaklaşıp gitti.
Başkalarını gözü görmüyordu.
Başkalarını işitmeye kulağı dayanmıyordu ve en önemlisi.
O girdiği bu aşk derdinden dönemiyordu...


İSMAİLAĞA İHVANLARI

Hiç yorum yok: