Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum. ( İbn-i Sina )

12 Aralık 2010 Pazar

AZRAİL'İN GÜZELLİĞİ

Azrail in Güzelliği..
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu has...tam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak Serap"ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için İzmir"e gitmek istedi. Kışaylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:



-"Doktor bey" dedi. "Ben size...dargınım." "Niçin?" diye sordum.
 -"Siz...dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?"



Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. Onu üzmemeye çalışarak:


--"Doktora ulaşmak kolaydır" dedim. "Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın..."



Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü. Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.Vefatına bir hafta kala:


-"Doktor bey" dedi. "Ben ölürken ne söylemeliyim?"


-"Senin durumun çok özel" dedim. "Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O anı farkedince "Muhammed"" (s.a.v) sana yeter."



O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Çok ıstırabı olduğu için Serap"a sürekli morfin yapıyor ve O"nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek:


-"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." dedi. "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor. Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum. "Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?.



İşte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap"ın acizliği hürmetine sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim.


Ertesi gün Ona:


-"Hiç korkma!" dedim. "İğneyi vurdurabilirsin."
 Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:


-"Doktor bey...Azrail bana nasıl görünecek?"


-"Kızım" dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir."



Salı günü Serap"ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim.Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:


-"Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!" dedi ve devam etti:


-Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı.Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:



-Doktor beye söyleyin, dedi. Azrail, Onun söylediğinden de güzelmiş!...






[-Onk. Dr. Haluk Nurbaki den gerçek bir hatıra-]

6 yorum:

İnci Yemek dedi ki...

Muhteşem bir anı Dr.bey unutmamakta haklı.Rabbim nelere kadir.İnanç güçlüğü yaşayanlar bu
yazıyı mutlaka okumalılar.Hayırlı haftalar..

Özlem23 dedi ki...

Fuat Abi,Dr Haluk Nurbaki Hocamızın bu anısını, yıllar önce vefatı münasebetiyle yazılmış bir köşe yazısında okumuştum.O zamanda ağlayarak okumuştum,bu günde.Cenab-ı Hak tüm Mümin,Mümine din kardeşlerimizle beraber bizlerede son nefeslerimizde imanla, kelime-i şehadet getirerek göçmeyi nasip etsin.Selam ve dua ile...

itayah dedi ki...

FUAT BEY:
HARİKA BİR YAZI VE KONU İŞLEMİŞSİN.SİZDEN ALLAH RAZI OLSUN.BENDE BU KONUYU ALARAK SİZİN BLOK LİNKİNİZLE FACEBOOKDA YAYINLADIM...

Unknown dedi ki...

bu güzel paylaşım için çok teşekkürler Fuat bey.

ÇAYLI dedi ki...

çok sagolun.herşey gönlünüzce olsun saglık mutluluklar

Sara dedi ki...

Aglayarak yaziyorum- Allah razi olsun paylasim icin.